UNILAB Vision olarak BIOEXPO “Yaşam Bilimleri” Fuarları’nda büyük bir heyecanla gerçekleştirdiğimiz “Biyogirişimcilik Konferansı”, biyoteknoloji, girişimcilik, sağlık ve AR-GE alanlarında çalışan profesyoneller, akademisyenler ve girişimcilik meraklılarıyla bir araya gelmemize olanak tanıdı. Katılımcılar, sektörün geleceğine dair önemli başlıkları tartışırken, alanındaki en değerli uzmanlardan ilham verici konuşmalar dinledi.
ARGE Koordinatörümüz Zafer İşdar’ın Konuşması: “Araştırmadan Geliştirmeye: Akademiden Sektöre”
ARGE koordinatörümüz Zafer İşdar, “Araştırmadan Geliştirmeye: Akademiden Sektöre” başlıklı sunumunda, akademik araştırmaların ticari ürünlere dönüşüm süreçlerini derinlemesine inceledi. İşdar, biyoteknoloji alanındaki akademik buluşların sektöre entegrasyonu için izlenmesi gereken adımları ele alarak, bu dönüşümün nasıl daha hızlı ve verimli hale getirilebileceğini tartıştı.
İşdar, özellikle üniversite-sanayi iş birliğinin biyoteknolojik yenilikler ve ürünlerin geliştirilmesindeki kritik rolüne dikkat çekti. Akademik dünyada yapılan araştırmaların, yalnızca teorik düzeyde kalmaması gerektiğini belirterek, bu araştırmaların sektöre nasıl kazandırılabileceği konusunda önemli stratejiler sundu. Ayrıca, araştırmacıların ve sanayi kuruluşlarının birlikte çalışarak, bilimsel bulguları ticari fırsatlara dönüştürmesinin potansiyel faydalarını vurguladı.
Konuşmasında, akademik çevrelerin ve sanayi kuruluşlarının birbirleriyle etkili bir şekilde iletişim kurarak, kaynakları ortaklaşa kullanmalarının, biyoteknoloji alanındaki gelişmelerin hızlandırılması açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Bununla birlikte, üniversite-sanayi iş birliğinin güçlendirilmesi için belirli politikaların geliştirilmesi gerektiğini de belirtti. İşdar, bu iş birliklerinin yalnızca yeni ürünler değil, aynı zamanda yeni iş modelleri ve girişimcilik fırsatları yaratacağına da değindi.
Onur Yolay’ın Sunumu: “Biyogirişimcilik ve Türkiye Ekosistemi”
Biyogirişimcilik ve Türkiye’deki biyoteknoloji ekosistemi üzerine yapılan sunumda, Onur Yolay, Türkiye’deki biyoteknoloji girişimlerinin mevcut durumunu, fırsatlarını ve karşılaştıkları zorlukları kapsamlı bir şekilde ele aldı. Yolay, Türk biyoteknoloji sektörünün gelişimi için gerekli adımları ve girişimcilerin bu alandaki potansiyellerini derinlemesine analiz ederek, sektörün geleceğine dair önemli bir perspektif sundu.
Yolay, Türkiye’deki biyoteknoloji girişimlerinin büyüme potansiyelinin oldukça yüksek olduğunu belirterek, bu girişimlerin karşılaştığı temel zorlukları vurguladı. Bu zorlukların başında finansal kaynak eksiklikleri, yasal düzenlemeler ve pazar erişimi gibi engeller yer aldığını ifade etti. Ancak, Yolay, bu zorlukların aşılmasının mümkün olduğunu ve girişimcilerin bu süreçte kamu ve özel sektör iş birliği ile daha sağlam bir temel atabileceğini belirtti.
Sunumunda, Türkiye’deki biyoteknoloji sektörünün güçlü yanlarına da dikkat çeken Yolay, üniversitelerden çıkan inovasyonların ve genç girişimcilerin sektöre katkılarının arttığını gözlemlediklerini söyledi. Özellikle sağlık, tarım ve çevre alanlarında biyoteknolojinin sunduğu fırsatların, ülkenin ekonomik kalkınması için önemli bir potansiyel taşıdığını vurguladı. Yolay, biyoteknoloji girişimlerinin ulusal ve uluslararası düzeyde daha fazla görünürlük kazanması için iş birliği ve ağ kurma fırsatlarının artırılmasının önemine değindi.